KRİSTAL GÜLÜN GİZEMİ

 Karanlığın ortasında bir kristal gül duruyordu. Öyle imremdi ki o güzelliğe, kelimeler kifayetsiz kalıyor sanki.. Ne kadar esrar varsa sarmış dört bir yanını... Dokunmak imkanzısdı... Sadece  ve sadece bakmak uzaklardan o kristal güle...

 Gözlerim daldı bir an.. sanki ömrümden geçti yıllar, ne büyüleyici bir güldü o duran karşımda, belki de hayatımda en derin hisleri hissettim yüregimde.. ancak bu kadar duygusal olabilirdi insan, bir bakış ki,  yakıyor ansızın her yerden... 

Yıldızlar kayboluyordu tek tek...gökyüzü her zamankinden daha karanlık ve ürkütücü görünüyordu  o  gece. Gözbebeklerim zifir karanlığa dalıp gidiyor belli belirsizce... Kopan bir şeyler var sanki bedenimde... Gecenin serinliği hissettiriyor kendini titreyen ellerime...

 Gülümsemelerin gizmeninde dans ettim yine, kah engin okyanusyada bir başıma, kah dağ tepesinde tabiatın kollarında... ne söylenebilir ki?

 Ama o kristal gül hala duruyordu karşımda.. Yaşamımın içinde hep var olacak gibiydi sanki... ben kaçsam bile o beni kovalayacak gibiydi.. belki her an gözlerimin önünde olmayacaktı ama yüregime kazınmıştı sanki ALTIN HARFLERLE...

Bir zamanlar kuşlara imrenirdim, ne kadar özgürler ve gökyüzü onların cenneti derdim. Her kanat çırpınışlarından kendime bir pay biçerdim. Oysa şimdi kristal bir güle gönül verdim, uyanınca kaybedeceğimi bilseydim rüyaların en güzelinden uyanırmıydım!!! 

Çok uzaklarda olsam bir başıma, eminim yüreğim yaşayacak onunla doyasıya... Etkisi altında kaldım bir kirstal gülün, rüyamda sevdim ben onu... yine rüyalarımda bekleyeceğim, yine rüyalarımda özleyeceğim, yine kristal güle bakınca yaşama sevinciyle dolacağım... Kimbilir belkide sonsuz bir boşlukta kaybolacağım....

Külkedisi        12  Mayıs  2001